İzmir’in Menemen ilçesinde meydana gelen trajik olay, güvenli yapılaşmanın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Bir okul etkinliği sırasında kullanılan düğün salonunda, dekoratif amaçla yerleştirilmiş taş kemerin devrilmesi sonucu iki kişi hayatını kaybetti.
Etkinlikte Felakete Dönüşen Anlar
Olay, okul çağındaki çocukların ve ailelerinin katılım sağladığı bir kahvaltı organizasyonu sırasında yaşandı. Etkinliğe katılan İzmir Şehir Hastanesi’nde görevli doktor Mehmet Fatih Baltacı ile eşi Güler Baltacı, üzerlerine düşen beton kemerin altında kaldı. Çevredekilerin yardımıyla olay yerine hızla sağlık ve itfaiye ekipleri çağrıldı. Ancak tüm müdahalelere rağmen Doktor Mehmet Fatih Baltacı olay yerinde hayatını kaybetti. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan eşi Güler Baltacı da, yoğun bakımdaki tüm çabalara rağmen yaşamını yitirdi.
Adli Süreç Başlatıldı
Olay sonrası Menemen Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında düğün salonunun işletmecisi İ.C. ile anne ve babası gözaltına alındı. Mahkemeye sevk edilen İ.C. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer iki şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturma halen çok yönlü olarak devam ediyor.
Estetik Ama Güvensiz Çözümler Hayatlara Mal Oluyor
Yaşanan bu elim olay, yapıların sadece kullanım amacına uygun olarak değil, her bir mimari ve dekoratif detayının da mühendislik ilkeleri doğrultusunda tasarlanması ve kontrol edilmesi gerektiğini bir kez daha kanıtladı.
Yapının taşıyıcı olmayan bir elemanı gibi görünen dekoratif kemer, uygun mühendislik hesapları yapılmadan, gerekli denetimler gerçekleştirilmeden inşa edilmişse; bu durum, estetik kaygının güvenlikten üstün tutulduğunu gösterir. Oysa statik hesaplamalar, malzeme seçimleri ve uygulama denetimleri bir bütün olarak profesyonel mühendislik hizmeti kapsamında değerlendirilmelidir.
Yapı güvenliği, sadece temel ve kolonlarda değil; tavan süslemelerinden balkon korkuluklarına kadar her ayrıntıda başlar. Yapının fonksiyonu ne olursa olsun, mevzuata uygun projelendirme, ruhsatlandırma ve denetim süreçleri tamamlanmamış her yapı, potansiyel bir risk alanıdır.
Bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak gerekir:
“Mühendislik hizmeti almadan yapılan her yapı, insan hayatını tehdit eden birer yapı kusuru barındırır.” Bu sorumluluk hem yapı sahiplerinin hem yerel yönetimlerin hem de denetim mekanizmalarının omuzlarındadır.
Daha fazla can kaybı yaşanmaması için tüm yapıların mühendislik denetiminden geçirilmesi bir zorunluluk değil, insan hayatına karşı duyulan saygının gereğidir.
Sanal Şantiye sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.