Bir yapının, inşaat mühendisi tarafından projelendirilmiş olması, o yapının “mühendislik görmüş yapı” olduğu anlamına gelmez.
(Makale inşaat mühendisleri için yazılmıştır)
Yapıyı inşaat mühendisi dizayn etmiş olabilir, yapının projeleri olabilir, yapı ruhsatı alınmış olabilir, inşaat mühendisi bir takım projelere imza atmışta olabilir. Ama yapı, tüm bunlara rağmen, “MÜHENDİSLİK GÖRMEMİŞ YAPI” olabilir.
O halde bir yapıyı inşaat mühendisinin dizayn etmiş olması o yapıyı “mühendislik görmüş yapı” sınıfına sokmaz.
Bir yapıyı inşaat mühendisinin dizayn etmiş olması o yapıyı sadece “YAZILIM GÖRMÜŞ YAPI” sınıfına sokar. “yazılım görmüş yapı” ile “mühendislik görmüş yapı” kavramları farklı şeylerdir.
Ülkemizde ilgili idarelerden yapı ruhsatı almış her yapı “YAZILIM GÖRMÜŞ YAPI” dır. Ancak yapı ruhsatı olan bu yapıların çok azı ” MÜHENDİSLİK GÖRMÜŞ YAPI” dır.
Bir yapının mühendislik görmesi için, dizayn eden mühendisin yeterli bilgiye sahip olması, ne yaptığını bilmesi, yorumlayabilmesi, dinamik bilmesi, statik bilmesi, matematik bilmesi ve fizik bilmesi gerekir.
Yazılımın karşısına oturup, deprem mimarlığından haberi olmayan mimarların çizdiği kolonları, kirişleri ekrana fareyle çizen, sonrada analiz yapan, tüm proje bilgisi kurtardı-kurtarmadı kelimelerinden ibaret olan inşaat mühendislerinin dizayn ettiği yapılar hiç bir zaman ” MÜHENDİSLİK GÖRMÜŞ YAPI” olamaz.
Yapıyı dizayn eden mühendis bilmelidir ki, deprem kuvveti yapıya dışarıdan etkiyen bir kuvvet değildir.
Yapıyı dizayn eden mühendis bilmelidir ki, yönetmelikler sadece minimum şartları belirler.
Yapıyı dizayn eden mühendis bilmelidir ki, ne kadar çok kütle o kadar büyük deprem kuvveti.
Yapıyı dizayn eden mühendis bilmelidir ki, kolonların moment kapasitesi normal kuvvetle ilintilidir.
Yapıyı dizayn eden mühendis bilmelidir ki, deprem performansı en iyi yapılar yüksek sünek yapılardır.
Yapıyı dizayn eden mühendis bilmelidir ki, yapının hakim periyodunun depremle, yer hareketi ile uzak yakın ilgisi yoktur, yapının dinamik özelliklerini taşıyıcı sistemin fiziksel özellikleri(ebatlar, elastisite modülü vb.) ve kütlesi belirler.
Yapıyı dizayn eden mühendis bilmelidir ki, 1.periyot genelde öteleme, ikinci periyot genelde diğer yönde öteleme, üçüncü mod ise burulmadır.
Yapıyı dizayn eden mühendis bilmelidir ki, 1.periyot ve 2.periyot değerleri birbirine yakın olan yapıların xx ve yy yönü rijitlikleri de birbirine yakındır.
Yapıyı dizayn eden mühendis bilmelidir ki, önemli olan öteleme değil, GÖRELİ ÖTELEMEDİR.
Yapıyı dizayn eden mühendis bilmelidir ki, yapıların en üst katına toplantı salonu, yemekhane, düğün salonu yapılmaz.
Yapıyı dizayn eden mühendis bilmelidir ki, ülkemiz gibi deprem riski olan ülkelerde, eğik kolon gibi saçmalıklardan uzak durulur.
Yapıyı dizayn eden mühendis bilmelidir ki, kolon yüksekliğinin artması, çerçeve rijitliğinin AZALMASINA ve titreşim periyodunun ARTMASINA sebep olur. Büyük periyot, büyük deplasman demektir.
Vs. Vs. Vs. Vs
Bunları bilen mühendisin dizayn ettiği yapılara MÜHENDİSLİK GÖRMÜŞ YAPI diyebilirsiniz. Amacımız YAZILIM GÖRMÜŞ YAPI imal etmek değil, MÜHENDİSLİK GÖRMÜŞ YAPI imal etmek olmalıdır…
Ahmet ÇELİKKOLLU
İnşaat Mühendisi
ESKISEHIR
05454019515
Abi güzel hoş söylüyorsun da mühendislik okurken hocalar bile bunları bilmiyor dört yıl sonunda alınan tek şey diploma denen kağıt. Okuldan sonra bunları öğrenecek kaynağımız da yok betonarme kitapları desen full teori, karmaşık ve pratiksiz. Peki okulda öğenilmiyor, öğrenecek kaynak da yok nerden mühendis olup da mühendislik görmüş yapı yapalım..
Yapıların en üst katına yemekhane,toplantı salonu, düğün salonu vs. yapılmamasının nedeni nedir ?
Bildiğiniz gibi tabandaki deprem momenti kuvvet x yukseklik . En üst kata en büyük kütleyi koyarsanız, burada oluşan deprem kuvveti de en buyuk olur, bu katın yere mesafesi en fazla olduğundan, kuvvet x mesafe nedeniyle en buyuk deprem momentine sebep olur. Ama buyuk kutleli hacimler yere daha yakın olursa, yere mesafe az oldugundan kuvvet kolu küçük olur ve nispeten küçük deprem momenti oluşur.En basit anlatımı ile durum bu.