Gün geçmiyor ki ülkemizin bir yerinde, temel kazı aşamasında yan taraftaki bina zarar görmesin yada göçmesin. Sadece bina dizaynı ve imalatı mühendislik değildir. Temel kazıları da mühendisliğin uhdesindedir (dahilindedir).
Kontrolsüz temel kazısı yapılmasının en büyük sebebi iş bilmez müteahhitlerdir.
Mühendislere, yapı denetimlere, belediyelere baskı yaparak bir an önce şuursuzca temel kazmaya başlamak isterler. Bazen yapı projeleri, zemin etütleri bile yoktur ama ölümüne hafriyata girmek isterler. Ülkemizde de güç para da olduğundan mühendislerde, belediyelerde, yapı denetimlerde fazla ses çıkarmazlar, kontrolsüz hafriyata maalesef göz yumarlar. Bu cahil para sahibi müteahhitler (cahil diyorum çünkü önlem almadan kazı yapan/yaptıran zihniyet en kibar cahil olarak nitelendirilir) biran önce kazı yapıp birilerine bir şey ispat etme pesindedir.
Ayrıca kazı yaparken de önlem falan almazlar, her ne kadar bu tipler zengin de olsa kazı güvenliği ve iksa için harcanacak parayı israf sayarlar. Tekrar söyleyelim, bu kontrolsüz kazının bas mimarı cahil müteahhitlerdir. Aklınıza gelebilir koca koca inşaat firmaları da kontrolsüz kazı yapmıyor mu? Şirket sahipleri okumuş insan değil mi, mühendis değil mi? Onlara cevabım şudur: Bir kısmının mühendis mimar olduğu doğrudur ama okul tek başına cehaleti almaz.
Kontrolsüz kazı işinden en fazla komşu binalar zarar görür. İlkokul mezunu adam bile yanındaki kazıdan binasının yıkılacağını anlar ancak mühendisler, müteahhitler anlamaz. Bir şey olmaz mantığı ile yapılan kazı sonucunda göz göre göre yan bina yıkılır/zarar görür.
Hafriyat yapmak basit bir iş değildir. Nerede, hangi zeminde, ne için hafriyat yapacaksanız yapın dikkatli olmalı tedbir almalısınız. Lafım bu noktada mühendislere, yapı denetimlere, belediyelere: Parası var diye müteahhitlere oyuncak olmayın. Yarın kazı nedeniyle sıkıntı olursa yanınızda kimse olmaz.
Bugüne kadar olan olaylar gösterdi ki mühendislerde, yapı denetimlerde, belediyelerde bu işi halledemeyecek., müteahhit para gücüyle kafasına göre hafriyata devam edecek. Bu yüzden de bir yönetmelik hazırlığı bakanlıkta yapılmakta. Maalesef ceza olmadan hiç bir fen kuralını uygulamıyoruz, illa ceza olacak, zor olacak.
Bu yeni kazı yönetmeliği yıl sonuna kadar tamamlanacak.
2019 başında yürürlüğe girecek yeni bina yönetmeliği ile beraber (TBDY2019) devreye girecek. Bu kazı yönetmeliği, hafriyat öncesi, hafriyat aşaması ve hafriyat sonrasında yapılması gerekenleri standarta bağlayacak. Bu yönetmeliğine göre kazıya başlamadan önce tüm alana kapalı devre kamera sistemi yerlileştirilmesi zorunlu olacak ve 24 saat kazı suresince kayıt yapılacak. 1.75 metreye kadar olan kazılarda problem olmaz kabulü yapılacak. Eğer derinlik 1.75 metreden fazla ise yan bina/yol kesinlikle güvence altına alınacak. Önemli bir konuda jeoteknik etüdlerde olacak. Artık bugün etüd yarın kazı mantığı ortadan kalkacak. En az iki yağışlı mevsim boyunca yani en az 6 ay zemin etüdü tekrarlanarak , ilgili zeminin su tutma kapasitesi ve su altındaki davranışı belirlenecek. 6 ay sonunda verilere göre hafriyat yapılabilecek.
Bu kazı yönetmeliğinin bir nebze olsun sorunları azaltacağını umuyorum. Ama biliyorum ki bizim ülkemizde kameralar durup dururken bozulabiliyor kayıt falan da yapamayabiliyor….
Ahmet CELIKKOLLU
Insaat Muhendisi
ESKISEHIR
0541973 0151
sevgili Ahmet,
Samimi ve amiyane olsada, güzel yazmışsın. Ancak, insanların sorumsuz davranışlarını engellemek, yönetmelikleri daha ayrıntılı ve katı kurallara bağlayarak olmuyor. 50 yıllık mühendislik yaşamımda, binlerce bina ve kazı işlemlerinden, inşa ettiğim milyonlarca m2 yapı ve binlerce km. altyapıdan elde ettiğim sonuç şudur. Yapıların denetim ve yönetim (şantiye şefliği) hizmetlerinin kurumsal bir yapıya bağlayacaksınız. Bu insanlar yeddiemin olacaklar, sorumluluklarını bilecekler, kimsenin baskısı , ve özellikle para ve ödeme baskısı altında kalmayacak şekilde düzenleme yapılacak ve sonuçta, teknik kurallara kendileri uyacaklar. Bahsedilen şekilde bir yönetmelikle, aylarca, inşaatların beklemesi söz konusu olabileceği gibi, yönetmeliğin uygulanmasını bahane eden kamu unsurları inşaat sektörüne akıl almaz baskılar kurabilirler. Rüşvetin kaynağı haline bile gelebilir. sevgiler.