Ülkemiz de İnşaat Mühendisliği olarak adlandırdığımız, ingilizce de Civil Engineering yani Medeniyet Mühendisliği olarak geçen temel mühendislik alanlarından biri olan meslek gün geçtikçe popülaritesini yitirmeye yüz tutmuştur. Aslında sadece İnşaat Mühendisliği değil tüm Mühendislik alanları ülkemiz de zaman geçtikçe değer kaybetmeye devam ediyor. Bunun birçok sebebi olmakla birlikte çözümleri de yok değil.
Ülkemizde her yıl yaklaşık olarak 12 bin tane İnşaat Mühendisi mezun oluyor. Bunların bir kısmı devlette çalışırken bir kısmı özel sektörde küçük bir kısmı da yurt dışına çalışmak için çıkıyor.
Önemli olan nokta şu ki her yıl açılan iş kapısı 12 bin mezun için yeterli mi?
İşte kopukluk burada başlıyor. İş imkanlarının yetersiz olması,maaşların asgari ücretin altına düşmesine sebebiyet veriyor ve sorunlar bu kadarla kalmıyor. Birçok mühendis artık maaşa ve olanaklara bakmadan “nasıl olursa olsun, yeter ki çalışayım’’ diyor.
Sorunlar sıralamak sürekli devamını getirecektir, mühim olan bu sorunların çözümlerine derhal başlamaktır. Kısaca sıralar isek;
-İş imkanının mezun sayısından az olması,
-Çoğu üniversitede ki kalitesiz eğitim,
-İnşaat maliyetlerinin artmasından ötürü sektördeki duraksama,
-Birçok müteahhitlik firmasında mühendis dahi olmaması,
-Yapılan birçok şantiyede mühendisin ya hiç yada çok az olması,
-Stajların eksik yapılması yada hiç yapılmaması,
-Mühendisliği fazla maliyet olarak gören işverenler,
-Bir işi bir mühendise değilde on işin bir mühendise yaptırılması..
Sorunlar uzayıp gidecektir ilk akıla gelenler her şeyi kısaca özetliyor. Bunlara kısaca çözüm önerileri üretirsek;
-Üniversite kontenjanlarını azaltmak, sayıca çok değil,kaliteli mühendisler yetiştirmek için çabalamak.
-İnşaat firmalarına düzenleme getirerek mühendislere istihdam yaratmak.
-Firmalarda ki iş kolları için mühendis çalıştırmak yani alanlara ayrılarak hem uzmanlaşmayı sağlamak hemde istihdamı artırmak.
-Öğrenciye düşen ise sadece okulu bitirmek değil kendine ve topluma faydalı bir mühendis olmak için kendisini geliştirmesi,dünyada ki rakipleri ile aynı düzeye çıkması.
’Mühendis için en gerekli konulardan birisi yabancı dildir,nitekim mühendislik evrenseldir, en basite indirgersek kullanmış olduğumuz programlar dahi ingilizcedir.’
Asıl konumuza dönecek olursak, kısaca anlatmaya çalıştığım ve özetlediğim konuları dikkate almadığımız taktirde, inşaat mühendisliği bugünlerini arayacak hale gelecektir. İnşaat Mühendisliğinin geleceği dedik ama inşaat mühendisliğinin geleceği kaybolmaktadır.
Her yıl birikecek olan yeni mezunlar piyasada iş bulamayınca farklı alanlara yönelmekten başka çare bulamayacaktır. Hal böyle oldukça 17-18 yıl eğitimin ardından Mühendis olan bireyler, ömürlerini boşa harcamış durumuna gelecektir. İnşaat Mühendisliğinin geleceği önümüzde ki yıllarda yapılacak hamlelere bağlıdır.
İnşaat Mühendisliği, insanlık var oldukça devam edecektir fakat önemli olan her inşaat mühendisi varlığını sürdürebilecek midir? Veya arz-talep dengesizliğinden ötürü bu Mühendislerin değeri ne olacaktır, işte karamsarlığa sürükleyen detaylar bunlardır..
Resmen birbirimizi yedik ve mesleğimizi ayaklar altına dusurduk.Kim ne derse desin, ileriyi (bu günleri) göremedik,günü kurtarma derdine düşüp üç kuruşa proje çizip yanına promosyon şantiye sefligimizi verdik. Hatta bazı arkadaslarimiz iş bağlama adına şantiye şefliğini bedavaya yaptilar(saniyenin yerini dahi bilmiyorlardi ve bu durumla maalesef ovunduler) Meslek odamız ile barisamadik ve etkin bir yol alamadık.sahipsiz kaldık .Oysa çok zor değildi .En azından şantiye şefliğinde aylık sabit 1000 TL bir ücretle 5 şantiye şefliği bütün meslektaslarimizi ihya edebilirdi.harici ek işler de gunumuzu neselendirir umut verirdi birikim olurdu. Neyse meslek oldu. Artık lisans mezunu olarak herhangi bir iş bulduk bulduk yoksa Zor….
Dediklerinize ne yazık ki katılıyorum.Bu duruma gelmesinin sebebi herkes olduğu gibi bu durumdan çıkmasıda herkesin eliyle olabilir. Zarar olsa da neresinden dönsek kârdır mantığıyla bakıp toparlamak için çalışmalar yapılmalıdır.
Çoğu üniversitedeki kalitesiz eğitim demişsiniz.belki mezun olduğunuz üniversitenin puan ları yüksektir.şunu söyleyebilirim size emin olun sizin üniversitede gördüğünüz derslerin aynısını diğer ufak üniversitelerde de görülüyor.eğitim kalitesinden çok hoca azlığı yaşanıyor.ayrıca büyük üniversitede olunca diğer yeni kurulan üniversitelerden extra bir şey görmüyorsunuz.hep teorik ders.o yüzden işsizliğin üniversiteyle alakası yok. mezun fazlası ve ekonominin kötü olmasıyla alakalı.her iki üniversite grubunda okumuş biri olarak söylüyorum.mesela ben bu halimle bile o iyi üniversite dediğin mezunlarını teori de cebimde çıkarırım.
Üniversite kalitesi derken giriş puanını değil aslında sizinde söylediğinizi kastedmekti amacım. Hoca eksikliği, altyapı eksiği, oturmamış düzen, hocaların henüz kendini yetiştirmemiş olması vb..Ve bunlar da kaliteyi etkileyen faktörler. Birçok yeni Mühendis okulda bir proje dahi tamamlamadan mezun oluyor, ve onların çalıştığı kurum,kuruluş vb tüm yeni mezunlara aynı gözle bakıp birçok üniversiteyi direkt olarak eliyor. Aslında dediğiniz gibi puanı yüksek olmayıpta kaliteli eğitim veren üniversiteler var ama bunu kaliteli olmayanlar öldürüyor ve işte kalitesiz eğitimde yeni mezunların geleceğini böyle etkiliyor.
Yazıda bahsedilenler mantıklı ve bilinen şeyler. Fakat en çok dikkatimi çeken kısım şu oldu. Sizin de belirttiğiniz gibi en önemli sorunlardan biri eğitim eksikliği. Siz bunu mühendislik eğitimi olarak ele almışsınız ama görüldüğü üzere sadece onunla kalmıyor eksiklikler. Öncelikle başlık içeriği tamamen karşılamıyor. Sanki yazının devamı gelecekmiş gibi bir havası var. Aynı zamanda yazıda hemen her paragrafta fazla fazla yazım ve imla hatası var. Bunları düzenleyecek, paylaşmadan önce kontrol edecek kimse yok mu koskoca sanalsantiye.com’da? Eğer yoksa seve seve yardımcı olmak isterim.
Dediklerinize ne yazık ki katılıyorum.Bu duruma gelmesinin sebebi herkes olduğu gibi bu durumdan çıkmasıda herkesin eliyle olabilir. Zarar olsa da neresinden dönsek kârdır mantığıyla bakıp toparlamak için çalışmalar yapılmalıdır.
Yazdığınız şeyler hep okulla veya mühendislere ilgili şuan inşaat mühendisleri ülke krizde olduğu için işsiz inşaat yapılmıyor şuan ülkede ve siz eğitimden yüksek maaştan bahsediyorsunuz önce yetkililer ülke ekonomisini düzeltip inşaat sektörünün önünü açmalılar sonra sıra bize gelir yoksa inşaat mühendisliği okuyup işsiz kalmak sıradan bir durum haline gelecek…
Yazmış olduğum yazı biz mühendisler için, yetkililerin hatalarını yazarsak elbette ki sonu gelmeyecektir. Umarım hepsi tez zamanda düzelir aksi halde dediğiniz gibi sıradan bir hal alacaktır işsizlik.( Sadece inşaat için değil tüm mühendislikler için)
ya 350 milyonluk ABD de senede insaat muhendisliginden 12000 mezun veriyor.bizde de ayni sayi ayrica amerikanin ekonomisiyle bizimki cok ucurum var kusura bakmayin okuyanlari saygim var ama sirnak hakkari artivin agri bartin vb gibi yerlere 2. ogreritmiide acmislar yanlis anlamayin ama 10 tane matematkle buralara giriliyo yazik ya meslek olmus bitmis bu saatten sonra isimiz cok zor. Arkadaslar imo afedersiniz bi halta yaramiyor kimse imo yu savunmasin hic caba gostermiyorlar